mirror of
https://github.com/monkeytypegame/monkeytype.git
synced 2024-11-10 08:55:37 +08:00
impr(quotes): fix turkish quote typos (s3rdarb) (#4779)
* Update turkish_5k.json correction for misspelled words and a few additions and deletions * Update turkish_5k.json fixed typos and added new words for improvement * Update turkish.json Typo fixes * Update turkish.json * Update turkish.json * Update turkish.json
This commit is contained in:
parent
9ca61bdb12
commit
f1d4b0592e
1 changed files with 29 additions and 29 deletions
|
@ -74,9 +74,9 @@
|
|||
"id": 16
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Ağustosta gölge kovan, zemheride karnın ovar.",
|
||||
"text": "Ağustos'ta gölge kovan, zemheride karnın ovar.",
|
||||
"source": "Atasözü",
|
||||
"length": 45,
|
||||
"length": 46,
|
||||
"id": 17
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -140,9 +140,9 @@
|
|||
"id": 28
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak.",
|
||||
"text": "Mart'ta sürmez, Eylül'de ekmezsen sabanı bırak.",
|
||||
"source": "Atasözü",
|
||||
"length": 45,
|
||||
"length": 47,
|
||||
"id": 29
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -194,9 +194,9 @@
|
|||
"id": 37
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Her yerdeki kuş meraklıları, ülkedeki bütün baykuşların bugün hiç alışılmadık şeyler yaptığını belirtmektedir. Baykuşlar genellikle geceleri avlanırlar, gün ışığında pek görülmezler, ama sabahtan beri bu kuşların her yöne uçuştuklarına yüzlerce kere tanık olunmuştur. Uzmanlar, baykuşların uyku alışkanlıklarını birden bire neden değiştirdiklerini açıklayamamaktadırlar.",
|
||||
"text": "Her yerdeki kuş meraklıları, ülkedeki bütün baykuşların bugün hiç alışılmadık şeyler yaptığını belirtmektedir. Baykuşlar genellikle geceleri avlanırlar, gün ışığında pek görülmezler, ama sabahtan beri bu kuşların her yöne uçuştuklarına yüzlerce kere tanık olunmuştur. Uzmanlar, baykuşların uyku alışkanlıklarını birdenbire neden değiştirdiklerini açıklayamamaktadırlar.",
|
||||
"source": "Harry Potter ve Felsefe Taşı - J. K. Rowling",
|
||||
"length": 370,
|
||||
"length": 369,
|
||||
"id": 38
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -230,9 +230,9 @@
|
|||
"id": 43
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "İnsan, insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de binbir böceğe lunapark oluyor daha önce binbir dudağın öptüğü bedeni...",
|
||||
"text": "İnsan, insan olmaya geliyor dünyaya. Kesinlikle bir tercihi yok. Hiçbir şeyi seçemeden de gömülüyor toprağa. Yerin iki metre altındayken de bin bir böceğe lunapark oluyor daha önce bin bir dudağın öptüğü bedeni...",
|
||||
"source": "Kinyas ve Kayra - Hakan Günday",
|
||||
"length": 211,
|
||||
"length": 213,
|
||||
"id": 44
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -320,9 +320,9 @@
|
|||
"id": 58
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi -fakat hiç eksiksiz ve tam- onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...",
|
||||
"text": "Ah, insanlar niçin her şeyi anlayamıyorlar? Beş dakika, on dakika, yarım saat kendilerini unutsalar, kendilerini karşılarındakinin yerine koysalar tam onun gibi - fakat hiç eksiksiz ve tam - onun gibi duysalar, her şey ne kadar yerli yerinde olacak. Hayır! İlla ki zıddiyetler, öfkeler, yanlış anlaşmalar, kıskançlıklar, inatlar, şüpheler, hakim olmak arzuları...",
|
||||
"source": "Fatih Harbiye - Peyami Safa",
|
||||
"length": 361,
|
||||
"length": 363,
|
||||
"id": 59
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -398,9 +398,9 @@
|
|||
"id": 72
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Hayatında ilk defa başka bir insan olma özlemini duydu. Hiç bilmediği bir içkinin susuzluğu gibi bir duygu. Değişebilmek. Kendinin bile tanıyamacağı yeni bir varlık olmak. (...) değişmek kendine yabancılılaşmak demekti.",
|
||||
"text": "Hayatında ilk defa başka bir insan olma özlemini duydu. Hiç bilmediği bir içkinin susuzluğu gibi bir duygu. Değişebilmek. Kendinin bile tanıyamayacağı yeni bir varlık olmak... değişmek kendine yabancılaşmak demekti.",
|
||||
"source": "Oğuz Atay - Tutunamayanlar",
|
||||
"length": 219,
|
||||
"length": 215,
|
||||
"id": 73
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -410,13 +410,13 @@
|
|||
"id": 74
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Bu sabah uyandığım zaman gecenin sıkıntısı üstümden kalkmamıştı . Demek ölüm bu diye düşünüyorum.. Sabahları uyandığıma sevinemiyorum; gecenin sıkıntısı öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum. Öğleden sonra akşamın hüznü çöküyor.",
|
||||
"text": "Bu sabah uyandığım zaman gecenin sıkıntısı üstümden kalkmamıştı . Demek ölüm bu diye düşünüyorum... Sabahları uyandığıma sevinemiyorum; gecenin sıkıntısı öğleye kadar sürdüğü için, sabahın verdiği diriliği yaşayamıyorum. Öğleden sonra akşamın hüznü çöküyor.",
|
||||
"source": "Oğuz Atay - Tutunamayanlar",
|
||||
"length": 256,
|
||||
"length": 257,
|
||||
"id": 75
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Ben, sadece namuslu olmakla övünen kişiyi adamdan saymıyorum; toplumu iyiye, güzele götürmek için kendi gibi namuslu insanlarla birlikte bir çaba harcamamışsa, çevresindeki uygunsuz gidişe başkaldırmamışsa, o kişi namuzsuzdur benim için.",
|
||||
"text": "Ben, sadece namuslu olmakla övünen kişiyi adamdan saymıyorum; toplumu iyiye, güzele götürmek için kendi gibi namuslu insanlarla birlikte bir çaba harcamamışsa, çevresindeki uygunsuz gidişe başkaldırmamışsa, o kişi namussuzdur benim için.",
|
||||
"source": "Oğuz Atay - Tutunamayanlar",
|
||||
"length": 237,
|
||||
"id": 76
|
||||
|
@ -458,25 +458,25 @@
|
|||
"id": 84
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Yazının icadı kadar fotoğrafın icadı da tayin edici önemde bir tarihsel olaydır. Yazıyla birlikte dar anlamda tarih, idolatriye karşı bir mücadele olarak başlanıştır. Fotoğrafla birlikte “tarihsonrası”, tekstolatriye karşı bir mücadele olarak başlar.",
|
||||
"text": "Yazının icadı kadar fotoğrafın icadı da tayin edici önemde bir tarihsel olaydır. Yazıyla birlikte dar anlamda tarih, idolatriye karşı bir mücadele olarak başlamıştır. Fotoğrafla birlikte 'tarih sonrası'', tekstolatriye karşı bir mücadele olarak başlar.",
|
||||
"source": "Vilém Flusser - Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru",
|
||||
"length": 250,
|
||||
"length": 252,
|
||||
"id": 85
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Hiçbir şey teknik görüntülerin bu emme gücünden kaçamaz — ne onları hedef almayan bir sanatsal, bilimsel veya politik faaliyet ne de fotoğraf, film veya video halinde kaydedilmek istemeyen bir gündelik eylem vardır. Çünkü her şey sonsuza dek hatırlanmak, sonsuzca yinelenebilir olmak ister.",
|
||||
"text": "Hiçbir şey teknik görüntülerin bu emme gücünden kaçamaz - ne onları hedef almayan bir sanatsal, bilimsel veya politik faaliyet ne de fotoğraf, film veya video halinde kaydedilmek istemeyen bir gündelik eylem vardır. Çünkü her şey sonsuza dek hatırlanmak, sonsuzca yinelenebilir olmak ister.",
|
||||
"source": "Vilém Flusser - Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru",
|
||||
"length": 290,
|
||||
"id": 86
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Satranç oyuncusu da satranç programında yeni olanaklar, yeni hamleler bulmaya çalışır. Onun satranç taşlarıyla oynaması gibi, fotoğrafçı da makinesiyle oynar. Fotoğraf makinesi bir alet değil oyuncaktır; fotoğrafçı da işçi değil oyuncu: “homo faber” değil, “homo ludens”. Ama fotoğrafçı oyuncağıyla oynamaz, oyuncağına karşı oynar.",
|
||||
"text": "Satranç oyuncusu da satranç programında yeni olanaklar, yeni hamleler bulmaya çalışır. Onun satranç taşlarıyla oynaması gibi, fotoğrafçı da makinesiyle oynar. Fotoğraf makinesi bir alet değil oyuncaktır; fotoğrafçı da işçi değil oyuncu: 'homo faber' değil, 'homo ludens'. Ama fotoğrafçı oyuncağıyla oynamaz, oyuncağına karşı oynar.",
|
||||
"source": "Vilém Flusser - Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru",
|
||||
"length": 331,
|
||||
"id": 87
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Hep aynı yöntemle daima yeni şeyler peşinde olma hırsının yerini daima yeni yöntemler aramaya duyulan ilgi almıştır. Oysa deklanşöre basıp duranlar ve dokümancılar “bilginin“ ne olduğunu anlamamıştır. Meydana getirdikleri şey bilgi değil aygıt hafızalarıdır ve bunu ne kadar iyi yaparlarsa, aygıtların insan karşısındaki zaferini o kadar kanıtlamış olurlar.",
|
||||
"text": "Hep aynı yöntemle daima yeni şeyler peşinde olma hırsının yerini daima yeni yöntemler aramaya duyulan ilgi almıştır. Oysa deklanşöre basıp duranlar ve dokümancılar 'bilginin' ne olduğunu anlamamıştır. Meydana getirdikleri şey bilgi değil aygıt hafızalarıdır ve bunu ne kadar iyi yaparlarsa, aygıtların insan karşısındaki zaferini o kadar kanıtlamış olurlar.",
|
||||
"source": "Vilém Flusser - Bir Fotoğraf Felsefesine Doğru",
|
||||
"length": 357,
|
||||
"id": 88
|
||||
|
@ -548,7 +548,7 @@
|
|||
"id": 103
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Yönetici grubun iktidardan düşmesinin yalnız dört yolu vardır ya dışarıdan gelen bir kuvvete yeninilir ya kitleleri baş kaldırıya yöneltecek derecede kötü yönetir ya kuvvetli ve hoşnutsuz bir orta sınıf ortaya çıkmasına izin verir ya da kendine olan güvenini yitirir.",
|
||||
"text": "Yönetici grubun iktidardan düşmesinin yalnız dört yolu vardır ya dışarıdan gelen bir kuvvete yenilinir ya kitleleri baş kaldırıya yöneltecek derecede kötü yönetir ya kuvvetli ve hoşnutsuz bir orta sınıf ortaya çıkmasına izin verir ya da kendine olan güvenini yitirir.",
|
||||
"source": "George Orwell - 1984",
|
||||
"length": 267,
|
||||
"id": 106
|
||||
|
@ -620,9 +620,9 @@
|
|||
"id": 117
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Kalbinin içinde bir şekil vardı...tekerlekli sandalyeye oturmuş bir insan!",
|
||||
"text": "Kalbinin içinde bir şekil vardı... tekerlekli sandalyeye oturmuş bir insan!",
|
||||
"source": "Isaac Asimov - Vakıf",
|
||||
"length": 74,
|
||||
"length": 75,
|
||||
"id": 118
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -650,9 +650,9 @@
|
|||
"id": 122
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Hayat ve ölüm arasındaki çizgi oldukça belirsiz ve siliktir.Biri nerede biter, diğeri nerede başlar, kim bilir?",
|
||||
"text": "Hayat ve ölüm arasındaki çizgi oldukça belirsiz ve siliktir. Biri nerede biter, diğeri nerede başlar, kim bilir?",
|
||||
"source": "Edgar Allan Poe - Bütün Hikayeleri",
|
||||
"length": 111,
|
||||
"length": 112,
|
||||
"id": 123
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -680,9 +680,9 @@
|
|||
"id": 128
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "En iyisi gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırmaktır, yoksa kitap yüklü birer eşek yaparız onları, kırbaç zoruyla bilim dolu bir çanta taşıtıyolar onlara.",
|
||||
"text": "En iyisi gençlerde öğrenme hevesini ve sevgisini uyandırmaktır, yoksa kitap yüklü birer eşek yaparız onları, kırbaç zoruyla bilim dolu bir çanta taşıtıyorlar onlara.",
|
||||
"source": "Montaigne - Denemeler",
|
||||
"length": 164,
|
||||
"length": 165,
|
||||
"id": 129
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
@ -734,9 +734,9 @@
|
|||
"id": 137
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
"text": "Hayattaki mecburiyetlerden kurtulma duygusu yaşadıkça,dolu dolu yaşama isteği artıyor.",
|
||||
"text": "Hayattaki mecburiyetlerden kurtulma duygusu yaşadıkça, dolu dolu yaşama isteği artıyor.",
|
||||
"source": "Zülfü Livaneli - Serenad",
|
||||
"length": 86,
|
||||
"length": 87,
|
||||
"id": 138
|
||||
},
|
||||
{
|
||||
|
|
Loading…
Reference in a new issue